Erman Saban
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Erman Saban

Erman Saban Fan Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Gülçin Santırcıoğlu Röportajları

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
*cansu*
Ölümüne Ermancı
Ölümüne Ermancı
*cansu*


Mesaj Sayısı : 234
Kayıt tarihi : 09/06/09
Yaş : 29

Gülçin Santırcıoğlu Röportajları Empty
MesajKonu: Gülçin Santırcıoğlu Röportajları   Gülçin Santırcıoğlu Röportajları EmptyÇarş. Haz. 10, 2009 2:21 pm

Gülçin santırcıoğlunun röportajlarını burada bulabilirsiniz...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://erman-saban.yetkinforum.com
civcivsena
Kıdemli Ermancı
Kıdemli Ermancı
civcivsena


Mesaj Sayısı : 357
Kayıt tarihi : 10/06/09
Yaş : 31

Gülçin Santırcıoğlu Röportajları Empty
MesajKonu: Geri: Gülçin Santırcıoğlu Röportajları   Gülçin Santırcıoğlu Röportajları EmptyCuma Haz. 12, 2009 5:42 pm

http://www.diziler.com/index.php?page=biography&id=4590
bu siteden bilgi edinebbilirsiniz ..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
*cansu*
Ölümüne Ermancı
Ölümüne Ermancı
*cansu*


Mesaj Sayısı : 234
Kayıt tarihi : 09/06/09
Yaş : 29

Gülçin Santırcıoğlu Röportajları Empty
MesajKonu: Geri: Gülçin Santırcıoğlu Röportajları   Gülçin Santırcıoğlu Röportajları EmptyCuma Haz. 12, 2009 6:39 pm

saol canım..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://erman-saban.yetkinforum.com
civcivsena
Kıdemli Ermancı
Kıdemli Ermancı
civcivsena


Mesaj Sayısı : 357
Kayıt tarihi : 10/06/09
Yaş : 31

Gülçin Santırcıoğlu Röportajları Empty
MesajKonu: Geri: Gülçin Santırcıoğlu Röportajları   Gülçin Santırcıoğlu Röportajları EmptyC.tesi Haz. 13, 2009 9:59 am

bişi dil cnm :d
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
civcivsena
Kıdemli Ermancı
Kıdemli Ermancı
civcivsena


Mesaj Sayısı : 357
Kayıt tarihi : 10/06/09
Yaş : 31

Gülçin Santırcıoğlu Röportajları Empty
MesajKonu: Geri: Gülçin Santırcıoğlu Röportajları   Gülçin Santırcıoğlu Röportajları EmptySalı Haz. 23, 2009 12:11 pm

tv'de yayınlanan 'Elveda Rumeli' dizisinde Sütçü Ramiz'in 'Beyaz kızı' Hatice'yi canlandıran Gülçin Santırcıoğlu, oyunculuğu kadar sesinin güzelliğiyle de adından söz ettiriyor. Konservatuvarda opera ve şan eğitimi alan başarılı oyuncu, daha önce 'Türev', 'Yumurta' gibi Altın Portakal'lı filmlerde izleyicinin karşısına çıkmasına rağmen, asıl dikkatleri 'Elveda Rumeli' dizisindeki performansıyla çekti. Başarılı oyuncu, dizinin bu kadar ilgi görmesini beklemediğini ama bu ilgiden de memnun olduğunu söylüyor.



Sizi oyuncu olarak tanıdık ama aslında müzik eğitimi aldınız değil mi?

-Evet, Dokuz Eylül Üniversitesi Sahne Sanatları, Opera ve Şan Bölümü'nde eğitim aldım. Okul yıllarımda kısa filmlerde oynuyordum. Ama özellikle sinema filminde rol almak istiyordum. Müzikten kopmak veya ikisinden birisini seçmek zorunda kaldığımı hiç hissetmedim.

* Oyunculuk kariyeriniz ne zaman başladı?

-İstanbul'a gelmeden önce oynadığım ufak rollerle başladı. İlk kısa filmim 'Esrar-ı Hakikat' Altın Portakal'da ödül almıştı. Rol aldığım ilk uzun metrajlı film 'Türev' ile de Altın Portakal'da 'En iyi film' ödülünü aldık. Buradaki rolümle de, Çağdaş Sinema Topluluğu tarafından 'Umut Vaat Eden Kadın Oyuncu' seçildim. Arkasından da 'Yumurta' ve henüz vizyona girmeyen 'İki Çizgi' filmlerinde oynadım. Ama insanlar beni 'Elveda Rumeli'yle tanıdı.

* Yani dizide oynamak bir oyuncu için şart mı diyorsunuz?

-Eskiden dizide oynamasam olmaz mı, diye düşünürdüm. Ama bir oyuncu olarak mutlaka bir dizide oynamanız gerekiyor. Sadece oyuncu değil; şair veya doktor bile olsanız bir dizide oynadıktan sonra tanıyor insanlar sizi.

* 'Elveda Rumeli'nin bu kadar ilgi göreceğini tahmin ediyor muydunuz?

-Benim bir televizyon dizisinde efsane olmak gibi bir beklentim yok. Doğru senaryoyla, doğru yapımcılarla, beni heyecanlandıran bir işte olmak istediğim için bu dizideyim. Gazetedeki haberlere, yolda yürürken bana sarılan insanlara kaptıramam kendimi. O mahremiyeti, rolle ve hayatla olan ilişkimi korumak zorundayım. Diziye gelirsek... Sevileceğini tahmin ediyordum ama bu kadarını beklemiyordum.

* Dizide kırılgan ve naif bir karakteri canlandırıyorsunuz. Peki gerçek hayatta nasıl birisisiniz?

-Tipik bir Aslan burcuyum. Romantiğim, duygusalım ama dizideki kadar duygusal ya da kırılgan değilim. İnsanlar beni görünce çok şaşırıyor, 'Dizide göründüğünüz kadar toplu değilmişsiniz' diyorlar. Aslında huy olarak da, karakterle çok benzeşmiyorum.

* Makedonya'da hayatınız nasıl geçiyor?

-Seneye ben de orada ev tutmayı düşünüyorum. Orada bol bol film izliyorum, sevdiğim arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. İstanbul'da neler yapıyorsam burada da aynısını yapıyorum. Bir otel odasında, evimde gibi yaşıyorum.

* Canlandırdığınız karaktere gelen tepkiler nasıl?

-İnsanlar canlandırdığım Hatice karakterini çok seviyor. Özellikle Makedonyalılar, beni de kendilerinden görüp, çok heyecanlanıyorlar. Yolda görünce sarılıp ağlayanlar oluyor. Hatice Hasan'la evlenemediği dönemlerde çok üzülüyorlardı. Neredeyse benimle ağlayıp benimle gülüyorlardı. Bu kadar sevildiğimi bilmiyordum açıkçası. İstanbul'a gittiğimde, o hafta dizide ağlamışsam 'canım kızım' diyerek seviyorlar beni. İzleyicilerin kalplerine aldıkları bir karakter oldum yani.

* Oyunculuğun yanı sıra şan hocalığı da yapıyorsunuz değil mi?

-Evet, Ruhi Su Kültür Sanat Vakfı'nda üç yıl şan hocalığı yaptım. Vakfımız parasızlık yüzünden kapanmak zorunda kaldı. Kapanana kadar orada konservatuvara öğrenci hazırladım. Bunun dışında dizi müzikleri söyledim. Uzun bir süre Gökhan Kırdar ile beraber çalıştım. Ayrıca Badem Grubu'yla da, son albümlerinde yer alan bir şarkılarında düet yaptık. Zaten bugüne kadar kötü dizilerde oynamamamın nedeni, şarkı söyleyerek para kazanabilmemdir.

* Albüm teklifi alıyor musunuz?

-Evet, aldım. Ama albüm yapmış olmak için albüm yapmayı düşünmüyorum. Güzel bir şey olmadıktan sonra banyoda söylemeye devam ederim. İçime sinen bir şey yapmak istiyorum. İki-üç kere televizyona çıkmak için müzik yapmam. Müzik bildiğim ve hakim olduğum bir konu. Bu yüzden yaptığım zaman en iyisini yapmak istiyorum.

* Ne tarz bir albüm yapmayı düşünüyorsunuz?

-Normalde caz söylüyorum. İki yıl Fransız Sokağı'nda sahneye çıktım. İzmir'de de sahneye çıkmıştım. 'Haydi eller havaya' müziği yapamıyorum ama. Yine de caz albümü yapmayı düşünmüyorum. Evde klasik ve rock müzik dinliyorum ama bunlara yakın bir albüm yapmayı da düşünmüyorum. İkisinin ortasında, tatlı ve samimi bir müzik yapmak istiyorum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
civcivsena
Kıdemli Ermancı
Kıdemli Ermancı
civcivsena


Mesaj Sayısı : 357
Kayıt tarihi : 10/06/09
Yaş : 31

Gülçin Santırcıoğlu Röportajları Empty
MesajKonu: Geri: Gülçin Santırcıoğlu Röportajları   Gülçin Santırcıoğlu Röportajları EmptySalı Haz. 23, 2009 12:11 pm

'ELVEDA RUMELİ' DİZİSİNDE OYNAYAN GÜLÇİN SANTIRCIOĞLU, DİZİ OYUNCUSU OLARAK ANILMAKTAN HOŞLANMIYOR.

Sevilen dizisi Elveda Rumeli'de 'Hatice'yi oynayan Santırcıoğlu, dizilerin para kazanmak için yapıldığının altını çizerek sadece bir dizi oyuncusu olarak tanımlanmaktan rahatsızlık duyacağını söyledi.

'Elimden geldiğince ve maddi gücüm yettiği kadar dizilerde olmamaya çalıştım' diyen Santırcıoğlu, Elveda Rumeli'nin özel ve güzel bir dizi olduğunu ve kendisine artıları olacağını düşündüğü için projeye dahil olduğunu belirtti.

Anne tarafından Makedonya'lı olan Gülçin Santırcıoğlu, 'Bu dizide olduğum için çok mutluyum. ama kendimi sadece dizi oyuncusu olarak tanımlamayı istemem. Ömrüm boyunca dizi yapmayı istemem. Sinema yapmak istiyorum ve sinemadaki inandırıcılığımı kaybetmemek istiyorum. Diziler daha çok para kazandırdığı için tercih ediliyor' diye konuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
civcivsena
Kıdemli Ermancı
Kıdemli Ermancı
civcivsena


Mesaj Sayısı : 357
Kayıt tarihi : 10/06/09
Yaş : 31

Gülçin Santırcıoğlu Röportajları Empty
MesajKonu: Geri: Gülçin Santırcıoğlu Röportajları   Gülçin Santırcıoğlu Röportajları EmptySalı Haz. 23, 2009 12:11 pm

Hangi oyuncuları beğeniyorsunuz?
Yurtdışından Julianne Moore, Daniel Day Lewis. Bizden de Başak Köklükaya ve Bülent Emin Yarar'ı sayabilirim.

AÇIK SÖZLÜ!
* Peki hangi yönetmenle çalışmak istersiniz?
Onur Ünlü'yle gerçekten çok çalışmayı istiyorum. Özellikle 'Güneşin Oğlu'nu izledikten sonra... İlk defa Özgü Namal'ın rolünü kıskandım!

* İdealinizdeki yönetmen nasıl?
Bir yönetmenin zeki ve pratik olması çok önemli. Yönetmenlerin oyuncuları sevmediğini görüyorum. Gerçekten, oyuncu denen mahlukatı seven yönetmen, meselenin en önemli kısmı diye düşünüyorum.

* Sinemada, yarısında çıktığınız bir film var mı?
Artık yarıda çıkıyorum! Eskiden çıkmıyordum ama artık bazen tahammül edemediğim noktada çıkıyorum. Yavuz Özkan'ın 'Hayal Kurma Dersleri'nden çıkmıştım, hem de koşarak!

* Hangi konuda güçlüsünüz?
Açık konuşmak ve bunun arkasında durmak konusunda güçlüyüm.

* Hangi konuda zayıfsınız?
Depresyon konusunda zayıfım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
civcivsena
Kıdemli Ermancı
Kıdemli Ermancı
civcivsena


Mesaj Sayısı : 357
Kayıt tarihi : 10/06/09
Yaş : 31

Gülçin Santırcıoğlu Röportajları Empty
MesajKonu: Geri: Gülçin Santırcıoğlu Röportajları   Gülçin Santırcıoğlu Röportajları EmptySalı Haz. 23, 2009 12:12 pm

Elveda Rumeli'nin Hatice karakteri ile gönüllere taht kuran Gülçin Santırcıoğlu, şimdilerde kendininden başrolünü Kaan Keskin ile paylaştığı 'İki Çizgi' filmi ile söz ettiriyor.

Sinema dergisinin röportajında en sevdiği oyuncuların Julianne Moore, Daniel Day Lewis,Başak Köklükaya ve Bülent Emin Yarar'ın olduğunu söyleyen Santırcıoğlu, Onur Ünlü ile çalışmayı çok istediğini, son filmi 'Güneşin Oğlu'nda Özgü Namal'ın canlandırdığı karakteri kıskandığını belirtti.

''Bir yönetmenin zeki ve pratik olması çok önemli. Yönetmenlerin oyuncuları sevmediğini görüyorum. Gerçekten, oyuncu denen mahlukatı seven yönetmen, meselenin en önemli kısmı diye düşünüyorum.'' diyen başarılı oyuncu, açık konuşmak ve onun arkasında durmakta güçlü olduğunu belirtti...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
civcivsena
Kıdemli Ermancı
Kıdemli Ermancı
civcivsena


Mesaj Sayısı : 357
Kayıt tarihi : 10/06/09
Yaş : 31

Gülçin Santırcıoğlu Röportajları Empty
MesajKonu: Geri: Gülçin Santırcıoğlu Röportajları   Gülçin Santırcıoğlu Röportajları EmptySalı Haz. 23, 2009 12:12 pm

Gülçin Santırcıoğlu… Müziksiz yaşayamayan ve hayatını biricik aşkı sinemaya adayan güzel bir kadın... Festival filmlerinde şehirli kadınları canlandıran Gülçin Santırcıoğlu’nu, tüm Türkiye “Elveda Rumeli” dizisinin köylü Hatice'si olarak tanıdı. Dostlarının efsane aktris Meryl Streep’e benzettikleri, deniz fenerlerine tutkun Gülçin Santırcıoğlu’nun en büyük keyfi ise kamera denildiğinde “canlandırdığı karaktere bürünüp, 1001 ruhlu hissedebilmek”…
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Makedonya’daki dizi setini ziyaret edecek diye tepki gösterip sete gitmeyen, karanlığa inatla karşı koyan bağımsız ve modern kadınları anlatmak isteyen Gülçin Santırcıoğlu; “Her şeyin farkındayım ve bu kalbimi acıtıyor. Herkesin unutmaya çalıştığını ben unutamam. Kendimi ifade edebildiğim sinema olmazsa ölürüm, derdi olan kadınları canlandıramazsam soluk dahi alamam. İşte bu sebeple çok kanırtıyorum kendimi“ diyor. Peki, sizce haksız mı?





—İsterseniz en başa dönelim. Nasıl bir çocukluktu sizinki...

İzmir Alsancaklıyım. Tekstil işleriyle uğraşan babam İbrahim, Manisalı… Ev hanımı annem Selime ise Balkan göçmeni... Kız kardeşim Elçin ise Eskişehir’de mastır yapıyor. O. Benden daha yararlı bir iş yapıyor. Çocukların konuşma bozukluğunu gidermeye çalışıyor. Varlıklı bir ailenin oluşturduğu korunaklı bir yaşam alanında büyüdüm. Hiç yokluk çekmemiş, dünyadan bihaber bir çocukluk... Çocukluk anılarım belki de bu yüzden mutlulukla dolu…





—Konservatuardan önce Ankara’da İspanyol edebiyatı okumuşsunuz.

Ankara’da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde İspanyol edebiyatı okudum. Ankara’da geçirdiğim bir buçuk yıl, hayatımı tam anlamıyla değiştirdi, bende devrim yarattı. Aydınlanmamı ve büyümemi sağladı. Hiç para sorunu çekmemi bir kişiydim, harçlarını dahi ödeyemeyen akranlarımı tanıdım. Hiç unutmam, Dil Tarih Coğrafya harç eylemleri sırasında işgal edildi ve polis öğrencilerin gösterisini zor kullanarak bastırdı. Çıkan olaylar sonrasında 127 öğrenci gözaltına alındı, 51 polis ve 100 öğrenci yaralandı.Yaşadıklarımdan sonra artık eskisi gibi olmam mümkün değildi. Lay lay lom bir hayat sona ermişti.





—Konservatuar bilinçli bir tercih miydi?

Ankara’dan tekrar memleketime döndüm. Dokuz Eylül Üniversitesi Sahne Sanatları, Opera ve Şan Bölümü'ne kaydımı yaptırdım. Altı yıl süren zorlu, sancılı ve problemli öğrencilik dönemi, mezun olmama yetmedi. Oraya bir türlü ısınamadım, okuduğum bölümü ne yaptıysam sevemedim. Çünkü aklım fikrim sinema oyunculuğundaydı. Operayı tercih edişimin tek nedeni oyunculuk eğitimi almaktı. Okulda bize hem temel tiyatro hem de müzik eğitimi verdiler. Ama ben operacı olmak ve tiyatro yapmak istemedim.





—Ancak anladığım kadarıyla müzik sayesinde hayatınızı idame ettirdiniz…

Evet, oyuncu olmadan önce uzun süre müzisyenlik yaptım. İlk kez İzmir Cumba’da sahne aldım. Sahne serüvenim neredeyse aralıksız 10 yıl sürdü. Nota sehpalarını taşıyarak, işimin hamallığını yapıp hakkını vererek çalıştım. Üç kuruş paraya şarkılar söyledim. Ama kazandığım bu para benim kalitesiz TV dizilerinden uzak tutabildi. İstanbul’da da Kız Kulesi, Cezayir Sokağı ve otellerde sahne aldım, caz okudum. Sonra dizi müzikleri seslendirdim. Badem grubunun 2. albümünde "Kalpsiz" şarkısının akustik versiyonuna düet yaptım. İlerde içime sinerse ve kaliteli bir iş olduğuna inanırsam bir albüm çıkartmak istiyorum.






—İzmir, Ankara, İzmir ve tabii İstanbul…

Oyuncu olmayı kafaya koymuştum. İzmir’de bu düşümü gerçekleştirme fırsatını yakalamam imkânsıza yakındı. Ondan çok şey öğrendiğim görüntü yönetmeni eski eşim ile birlikte 2002 yılında İstanbul'a taşındım.


—İstanbul’da şan hocalığı da yapmışsınız…

Ruhi Su Kültür Sanat Vakfı'nda üç yıl boyunca şan hocalığı yaptım. Orada konservatuara öğrenci hazırladım.





—Şimdi sinema sorularına geçelim. Nereden geliyor bu sinema tutkusu?

Çocukluğumdan beri resmen sinemaya âşıktım. Ancak yıllar önce izlediğim ‘Piyano' filminden sonra oyuncu olmaya karar verdim. Holly Hunter'ın oynadığı Ada McGrath karakteri beni müthiş etkiledi ve heyecanlandırdı. “Fahriye Abla”da tabuları yıkan ve kapıları kıran Müjde Ar da ben ve birçokları için itici bir güç oldu. Hiç yılmadan sinemanın peşinden koştum. Kadere ve kısmete inanırım. Sabrettim ve 26 yaşında sinemaya kavuştum.


—Altın Portakal ödüllü 2005 tarihli “Türev”e dek kısa filmlerde rol almışsınız.

Okul yıllarında (1999–2000) kısa filmlere başlamıştım. Kısa filmlerde oynamayı, o güzelim ve samimi projelere dâhil olmayı seviyorum. Bugüne dek 15 kısa filmde rol aldım ve almayı sürdüreceğim.





—“Türev”, “Yumurta” ve “İki Çizgi”... Genellikle gişe beklentisi olmayan festival filmlerinde boy gösteriyorsunuz.

Gerçeği söylemek gerekirse sanatsal yönü baskın yapımlar baştan tu kaka ilan ediliyorlar. Siyasi filmlerin hataları ise ya görmezden geliniyor ya da büyük bir anlayışla karşılanıyor. Diyeceğim o ki; siyasi filmler kayrılıyorlar. Ortada tam manasıyla kendin çal, kendin oyna durumu var. Sadece festival filmlerinde oynarım gibi bir söylemim ise hiç olmadı. Benim hayata dair bir derdim var. Senaryonun, yönetmenin de bir derdi var mı? İşte benim bir filmi seçme kriterim budur. . Sonuçta filmi yaptık ve bitti. Asıl önemlisi iş bittikten sonrasıdır. Yönetmen olsun, oyuncu olsun, oturabilecek miyiz tekrar, eskisi gibi yüz yüze bakabilecek miyiz?


—Yeni bir film projesi var mı?

Çeşitli festivallerde gösterilen buhranlı bir şehir kadınını canlandırdığım İki Çizgi, yakında vizyona girecek. Bunun dışında Caner ve Alper Özyurtlu’nun bir projesinde yer alacağım. Filmi 2009 yazında çekeceğiz.


—Ve geldik “Elveda Rumeli”ye…

Sinema benim gayem, dizi oyuncusu olarak anılmayı kesinlikle istemem. Oyuncular genellikle para kazanmak için dizileri tercih ediyorlar ama dönem dizisi Elveda Rumeli gerçekten iyi ve başarılı bir yapım. Tanınmamı sağlayan Elveda Rumeli’nin bendeki yeri apayrı… Öncelikle kızı Hatice birine âşık oldu diye evladını öldürmeyen bir adamın (Sütçü Ramiz) dizisi bu. Bu nedenle Elveda Rumeli’de yer aldığım ve aşkının peşinden giden bir kadını canlandırdığım için gurur duyuyorum. Üstelik insanlar bu diziyi çok seviyorlar.





—Makedonya’da hayat nasıl geçiyor?

Geçen sene oteldeydim, bu yıl ise kendime bir ev tuttum. Yakın zamanda ailem Bitoli’ye geldi, üç hafta benimle kaldılar. Onların varlığı, bana iyi geldi. Bitoli, küçük ve şirin bir kasaba… Güzel bir caz barı var. Keşke sinema da olsaydı. Neyse… Günlerim yemek yaparak, kitap okuyarak, film izleyerek, arkadaşlarla sohbet ederek geçiyor. Ve ne yalan söyleyeyim, bazen çok sıkıldığım oluyor. İstanbul kocaman bir cezaevi olsa da volta atıp kafanı dağıtacağın bir İstiklal Caddesi var. İşte Bitoli’de böyle bir şansımız yok.


—Peki, Gülçin Santırcıoğlu, siyasetle ilgili mi?

Siyasi olarak sol taraftayım. Herhangi bir “ist”e dâhil olmak değil, hayatın içinde bunu ne kadar uygulayabildiğin önemlidir. Faşist bir filmde kesinlikle oynamam ama rolüm gereği bir faşisti canlandırabilirim. Bunun dışında üçüncü dünya savaşının çıktığını biliyorum. Gerekli bilgiyi 20.00 haberlerinden alanlardan asla olmadım. Okuyorum, görüyorum, fark ediyorum. Üstelik karamsar bir insanım. Kalbim acıyor. Gelecekte sosyal sorumluluk projelerine ağırlık vermek istiyorum. Kadınların öyküleri, açmazları, yaşadıkları ve yaşayamadıkları dikkatimi çekiyor. Vicdana ve eşitliğe inanan bir kadın olarak biliyorum ki; kendimi sinemayla anlatabilirim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
civcivsena
Kıdemli Ermancı
Kıdemli Ermancı
civcivsena


Mesaj Sayısı : 357
Kayıt tarihi : 10/06/09
Yaş : 31

Gülçin Santırcıoğlu Röportajları Empty
MesajKonu: Geri: Gülçin Santırcıoğlu Röportajları   Gülçin Santırcıoğlu Röportajları EmptySalı Haz. 23, 2009 12:13 pm

'İki Çizgi' 27 Şubat'ta vizyonda
Selim Evci'nin uluslararası festivallerde gösterilen filmi 'İki Çizgi' sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor

Selim Evci'nin yönetmen, yapımcı ve senaristliğini üstlendiği ilk uzun metrajlı filmi ''İki Çizgi'', 27 Şubatta vizyona girecek.

Alınan bilgiye göre, dünya prömiyerini 65. Venedik Uluslararası Film Festivali'nde, Türkiye prömiyerini ise 45. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yapan ''İki Çizgi'', seyirci önüne çıkmaya hazırlanıyor.

Selim Evci'nin yönetmen, yapımcı ve senaristliğini üstlendiği filmin başrollerini Gülçin Santırcıoğlu ve Kaan Keskin paylaştı. Birçok uluslararası festivalde de gösterilen filmde, Perihan Kurtoğlu, Mehmet Aslan, Yakup Yavru, Özgül Koşar ve Zeynep Aydın rol aldı.

İstanbul'da yaşayan genç bir çiftin öyküsünün anlatıldığı filmin konusu özetle şöyle:

''İş kadını Selin, kendisinden yaşça küçük fotoğrafçı sevgilisi Mert ile birlikte yaşamaktadır. Yaz dönemidir ve çift arabalarıyla güneye doğru yola çıkar. Metropolde başlayan ve bir yol hikayesine dönüşen filmde, kadın ve erkeğin kendi çizgilerinde taşıdıkları kimlikler ve arayışlar üzerinde duruluyor.''
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
civcivsena
Kıdemli Ermancı
Kıdemli Ermancı
civcivsena


Mesaj Sayısı : 357
Kayıt tarihi : 10/06/09
Yaş : 31

Gülçin Santırcıoğlu Röportajları Empty
MesajKonu: Geri: Gülçin Santırcıoğlu Röportajları   Gülçin Santırcıoğlu Röportajları EmptySalı Haz. 23, 2009 12:14 pm

Özgü'yü Kıskandım!

Elveda Rumeli'nin Hatice karakteri ile gönüllere taht kuran Gülçin Santırcıoğlu, şimdilerde kendininden başrolünü Kaan Keskin ile paylaştığı 'İki Çizgi' filmi ile söz ettiriyor.

Sinema dergisinin röportajında en sevdiği oyuncuların Julianne Moore, Daniel Day Lewis,Başak Köklükaya ve Bülent Emin Yarar'ın olduğunu söyleyen Santırcıoğlu, Onur Ünlü ile çalışmayı çok istediğini, son filmi 'Güneşin Oğlu'nda Özgü Namal'ın canlandırdığı karakteri kıskandığını belirtti.

''Bir yönetmenin zeki ve pratik olması çok önemli. Yönetmenlerin oyuncuları sevmediğini görüyorum. Gerçekten, oyuncu denen mahlukatı seven yönetmen, meselenin en önemli kısmı diye düşünüyorum.'' diyen başarılı oyuncu, açık konuşmak ve onun arkasında durmakta güçlü olduğunu belirtti...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
civcivsena
Kıdemli Ermancı
Kıdemli Ermancı
civcivsena


Mesaj Sayısı : 357
Kayıt tarihi : 10/06/09
Yaş : 31

Gülçin Santırcıoğlu Röportajları Empty
MesajKonu: Geri: Gülçin Santırcıoğlu Röportajları   Gülçin Santırcıoğlu Röportajları EmptySalı Haz. 23, 2009 12:15 pm

Hatice ev tutmuş, komşu da bulmuş!

'Elveda Rumeli'nin Hatice'si Gülçin Santırcıoğlu, Makedonya'da ev tutup, komşularına misafirliğe bile gittiğini anlattı


atv'deki 'Elveda Rumeli'nin çekimleri nedeniyle Makedonya'da uzun süre kalmak durumunda olan oyuncuların birçoğu otelde kalmak yerine ev tuttuklarını ifade etmişlerdi.

Bu isimler arasında Gülçin Santırcıoğlu da bulunuyor. Dizide Sütçü Ramiz'in 'beyaz kızı' Hatice'yi oynayan Santırcıoğlu, Berrin Şeker Civil'in Kanalturk'teki 'Gecenin Rengi programında, oradaki insanlarla olan ilişkilerini anlattı.

Anne tarafından Makedonyalı olan Santırcıoğlu, orada bir ev tuttuğunu ve ev sahibiyle de iyi komşu olduklarını söyledi. Komşularına zaman zaman ziyarete giden Santırcıoğlu, "Birinin çocuğu falan olunca 'Allah Analı babalı büyütsün' diye komşuma gidiyorum. Hayat devam ediyor sonuçta. Gitmediğim zaman gönül koyuyor ev sahibim. Ben alanımı yaratmazsam yaşayamam.orada bir şeylerden beslenmek zorundayız" diye konuştu.

Zaman zaman setten kostümüyle çıkıp dükkanlardan alışveriş yaptığını söyleyen Gülçin Santırcıoğlu, "Kafamdaki şami (yazma) ile bir kilo domates versene diyorum mesela. Artık oradakiler de alıştı" ifadesini kullandı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
civcivsena
Kıdemli Ermancı
Kıdemli Ermancı
civcivsena


Mesaj Sayısı : 357
Kayıt tarihi : 10/06/09
Yaş : 31

Gülçin Santırcıoğlu Röportajları Empty
MesajKonu: Geri: Gülçin Santırcıoğlu Röportajları   Gülçin Santırcıoğlu Röportajları EmptySalı Haz. 23, 2009 12:16 pm

Ben çok sevimli gözükmüyorum

Oyuncu Gülçin Santırcıoğlu, söylediği sert ifadeler nedeniyle çok sevimli gözükmediğine inanıyor
Kanaltürk'te Vedat Özdemiroğlu'nun sunduğu programa konuk olan Gülçin Santırcıoğlu, her zaman kadıncı ve kadın duygusunu ön plana çıkartan birisi olmasına karşın, kadınlara yönelik eleştirilerde bulunmuştu.

Kadınların da magandası olduğunu söyleyen Santırcıoğlu, bu tür sivri lafları nedeniyle bir dönem eleştiri aldığını belirtti.

Vedat Özdemiroğlu, bu tür sözleri söyleyen kişinin sevimsiz olmayı göze alması gerektiğini ifade edince, Santırcıoğlu, "Ben zaten çok sevimli gözükmüyorum. Şirin değilim" dedi.

Açık olmayı bir zorunluluk gibi gördüğüne değinen Santırcıoğlu, bu özelliğinin kendisini zaman zaman kötü durumlara da düşürebildiğini ifade etti.

Televizyon Gazetesi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Gülçin Santırcıoğlu Röportajları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gülçin Santırcıoğlu Resimler
» Şebnem Sönmez Röportajları
» Berrak Tüzünataç Röportajları
» Filiz Ahmet Röportajları
» Suzan Akbelge Röportajları

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Erman Saban :: OYUNCULAR :: Gülçin Santırcıoğlu-
Buraya geçin: